Koşullu sevgi nedir?

Koşullu sevgi nedir?


Zararları nelerdir?

Basitçe özetlersek sevginin temelde iki çeşidi vardır. Koşullu sevgi ve koşulsuz sevgi.

Koşullu sevgi, adından da anlaşılacağı gibi, sevgi vermek için karşısındakine bazı şartlar koşmaktır. Gerçek ve dürüst sevgiden bu yanıyla ayrılan koşullu sevginin nasıl olduğuna bir göz atalım.

Koşullu sevgi, egodan beslenir ve kişinin çocuğuna, sevgilisine, aile bireylerine, arkadaşlarına yönelttiği kadar, arabasına, evine veya işine de duyabildiği bağlılıktır. Birini veya bir nesneyi koşullu sevmek, ondan sağlanan fayda kadar sevmek demektir. Yani o kişiden veya nesneden haz duyduğu sürece, isteklerini yerine getirebildiği sürece ona olan ilginin sürmesi, yetersiz geldiği anda ise o sevgi ve ilginin sönmesidir. Koşullu sevgide hep beklentiler ön plandadır. Beklentiler karşılandığı sürece belirli bir ilgi gösterilir. Yüzeysel ve geçici olan bu sevgi çeşidi, dış görünüşe ve işlevselliğe bağlı olduğu için yapaydır. Kişi veya nesne, beklentileri karşıladığı zaman ona onay verilir. Beklentilerin aşağısına düştüğünde ise kolaylıkla vazgeçilir. Koşullu sevgi odağı olan kişi, kendini ilişki süresinde bir nesneden farksız hisseder. Karşısındakinin beklentilerini karşılayabilmek için çırpınıp durur. Sürekli başkalarıyla kıyaslanır ve kendini hep birileriyle rekabet halinde bulur. Bu durum, koşullu olarak sevilen kişi için çok yıpratıcı bir süreçtir. Uzun süren bir ilişkide, kendini özgüveni sarsılmış, kendine olan güveni tükenmiş, yetersiz ve değersiz hisseder halde bulur. Bu kişiler kendilerini biraz olsun ilgi ve sevgiye kavuşabilmek için sürekli olarak efor sarf etmek zorunda hissederler. Koşullu sevgi vaat eden kişiler ise: “Tabii ki hep ben haklıyım ve sen de hatalısın. Dolayısıyla benim yolumu izlemelisin.” diyerek diğerini yönetirler. Kişinin, kişilik haklarını gözetmez, ipleri her zaman ellerinde tutarak ilişki boyunca diğerini yönetir ve yönlendirirler. Kontrol etmek ve otorite üzerine kurulu bu ilişkilerde, her zaman bir güç oyunu oynanmaktadır. Kişiler asla eşit koşullara sahip değillerdir. Yöneten ve yönetilen vardır. Yönetilen kişi, kendini diğerine beğendirmek için değişmek zorunda bırakılır. Bu değişim süreci asla bitmez. Karşısındaki kişi elindeki ile asla tatmin olmaz.

Bir başka koşullu sevgi şekli, tutku ilişkileridir. Tutkuya yani seksüel ilişkiye dayalı ilişkilerde, kişiler genellikle kendilerini ve kontrollerini kaybederler. Bu türde ilişkilere genellikle kendilerini tam ve bütün hissedemeyen, o bütünlük halini diğer insanlarda arayan kişiler düşerler. “Diğer yarımı arıyorum” cümlesini bu kişilerden sıklıkla duyabiliriz. Aslında kim olduğumuzu, kendimizi keşfederek ve kendi üzerimizde çalışarak bulmamız gerekirken, bir başkasına bağımlı olarak keşfetmeye çalışmamız böyle hatalı durumlara yol açmaktadır.

İlişkinin türü koşullu sevgi olduğunda, karşımızdaki kişi hoşlanmadığımız bir davranış sergilediğinde veya beklentilerimizi karşılamadığında, buradaki sözde sevgi duygusu kolaylıkla nefrete dönüşür. Yani hissiyatın, tamamıyla zıt kutuplara geçmesi çok kolay gerçekleşir. Nefret, korkudan kaynaklanan çok güçlü bir histir. Nefret hissi, parçalayıcıdır ve kişiler üzerinde zihinsel, ruhsal, fiziksel anlamda çok zarar verici, yıkıcı etkileri vardır. Tüm bu sebeplerden dolayı, sağlıksız ilişkiler, koşullu sevgi üzerine kurulmaktadırlar. Sağlıksız ilişkiler ise ruhsal ve psikolojik yapıya, onarılması güç zararlar vermektedir.

Yorum Gönder

0 Yorumlar


Araştırmalarımızı, öğrendiklerimizi kitaplardan, makalelerden, dergilerden vb. kaynakları tarayarak ediniyoruz. Edindiğimiz bu bilgileri sizlere farklı yaklaşımlar ile daha zengin bir bakış açısıyla aktarmaya çalışıyoruz....